WWF’İN KÜRESEL İKLİM MÜCADELESİNİN ULUSAL FİNALİSTLERİ AÇIKLANDI! 

İklim kriziyle mücadelede, biyolojik çeşitliliğin korunmasında ve dünyanın geleceğinin şekillenmesinde her geçen gün kentlerin rolü artmaktadır. Günümüzde dünya genelinde kentlerde hızlı nüfus artışı, daha çok gıda, ürün ve enerji talebinin olması insanları çevresel ve iklim krizi bağlantılı sorunlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Dünya nüfusunun %55’ini Türkiye nüfusunun ise %77’sini barındıran kentler, dünyadaki sera gazı emisyonlarının yaklaşık %70’inden sorumludur.  2050 yılına kadar dünya nüfusunun yaklaşık üçte ikisinin ise kentlerde yaşayacağı öngörülüyor.  Kentsel yaşam, küresel iklim değişikliğinin önemli etkenleri arasında bulunsa da bu olumsuz etkileri azaltma konusunda belediyelerin yapabileceği çok şey var. Belediyeler, bilim temelli ve doğayla uyumlu politika ve eylemler ile çözüm odaklı çalışmalarla küresel iklim değişikliğine olumlu bir katkıda bulunabilir. Kentlerin ulaşım çözümleri, bina-yapı standartları, enerji sistem tercihleri kentlerde yaşayan insanların yaşam kalitesini etkiliyor. Bu kapsamda düşük karbonlu ve sürdürülebilir gelecek için Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF)’nın düzenlediği Tek Dünya Kentleri Yarışması ile dünya ekolojisi içerisinde kentlerin gelişmesi için insanların doğayla uyum içinde yaşayacakları kentler yaratma çağrısında bulunuyor. 2010 yılından bu yana devam eden ve bu konuyla ilgili en uzun geçmişe sahip küresel ölçekli dostane bir yarışma olan Tek Dünya Kentleri Yarışması’na (One Planet City Challenge – OPCC) bugüne kadar 6 kıtadan 900’ün üzerinde yerel yönetim katıldı. Böylece WWF düzenlediği yarışma ile yerel yönetimlerin ekolojiye zarar vermeden kent sakinlerinin yaşam kalitesini yükseltmeyi, kentleri iklime dirençli hale getirmeyi ve kentlerin gelişmesine katkı sağlamayı amaç ediniyor. Bu yarışma kapsamında, Tek Dünya Kentleri Yarışması finalistleri, iklim değişikliği ile mücadelede iddialı hedef ve uygulamalara sahip kentler öne çıkararak, bu hedefler doğrultusunda ortaya koyacakları eylemler ile dünya çapında tüm kentlere öncü, belirleyici ve diğer belediyelere ilham kaynağı olmaları sağlanıyor. 
Yarışmaya katılan kentler, küresel iklim raporlama platformunda emisyonlarını, hedeflerini ve planlanan eylemlerinin raporlamasını yapıyor. Şehirlerin raporladıkları veriler uluslararası bir jüri tarafından gözden geçirilerek 1,5ºC hedefiyle uyumlu olup olmadığı değerlendirilerek, hem ulusal ve hem de küresel çapta öne çıkan şehirler yarışmanın kazananları olarak ilan ediliyor. Katılan kentlerin, iklim değişikliğiyle mücadeledeki kararlılığı yalnızca raporlanan veri üzerinden değerlendirildiğinden, raporlama büyük bir önem taşımaktadır. Değerlendirme sürecinde, •Hedef ve taahhütler • Eylem planları • Sera gazı (GHG) envanteri • Yenilenebilir enerji kullanımını ve / veya enerji verimliliğini artırmaya yönelik eylemler öne çıkan unsurlardır.
 WWF’in Tek Dünya Kentleri Yarışması, yerel yönetimleri iklim açısından güvenli bir geleceğe giden yola davet eden küresel bir girişimdir. Küresel iklim öncüsü olmak üzere iki yılda bir düzenlenen yarışmanın 2023 – 2024 döneminde 13’ü Türkiye’den olmak üzere 50 ülkeden, 350’den fazla yerel yönetim  yarışıyor. Türkiye’nin “iklim öncüsü” olmak üzere  finale kalan Antalya, İstanbul ve Kadıköy arasından seçilen yerel yönetim ülke şampiyonluğunun ardından uluslararası şampiyonluk için yarışacaklardır. Türkiye’nin 2023-2024 ulusal finalistleri olan  Antalya, İstanbul ve Kadıköy’ün  2030 yılına yönelik iddialı emisyon azaltımı hedefleri  bulunmaktadır. Bu hedefler; binalarda enerji kullanımının azaltılması, ulaşımın karbonsuzlaştırılması, atık yönetimi ve su yönetimi gibi temel alanlardaki çalışmalardır. Ülkemizin üç finalist belediyesinden biri, kent ve iklim uzmanlarından oluşan uluslararası bir jüri tarafından yılın ulusal kazananı olarak iklim öncüsü seçilecek. Türkiye finalistleri,  kentlerin küresel iklim değişikliği farkındalığını arttırmak için hem ülkemizde hem de uluslararası alanda kritik rol oynuyor. Tek Dünya Kentleri Yarışması’nın finalistleri iklim krizi ile mücadele konusunda net ve yüksek hedeflere, geniş eylem paketlerine sahiplerdir. Fakat bu hedefler finalistlerin mevcut ve olası sorunların tamamının üstesinden gelecekleri anlamını taşımamaktadır. Bu nedenle iklim kriziyle mücadelede tüm toplumsal aktörlerin katkı vermesi zorunluluk oluşturmaktadır. 
WWF-Türkiye’ye göre kentler ve belediyeler, emisyon azaltımına yönelik yerel tedbirler ve doğa temelli çözümlerle kritik öneme sahiplerdir. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) İklim ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Sabuncu kentlerin, özellikle kentsel dönüşüm sürecinde enerji tüketimi düşük ve güneş enerjisinden faydalanan binaları teşvik ederek, etkin işleyen toplu taşıma sistemleri ve akıllı planlamayla bir çok alanda emisyon azaltımı sağlayabileceğine; yeşil koridorlar, yeşil çatılar, yağmur bahçeleri gibi çözümlerle kent içerisindeki doğal alanları artırarak iklim risklerine karşı direnç geliştirebileceğine dikkat çekiyor. 
Ülkemiz 2053 yılında net sıfır emisyonlu ülke olmayı hedeflemektedir.  Bu doğrultuda sera gazı emisyonlarını azaltmaya başlaması gerekiyor.  BM’nin iklim hedeflerine ulaşılabilmesi için küresel emisyon eğrisinin hızla aşağıya doğru dönmesi ve yakın vadede iklim değişikliğinin yavaşlatılması gerekiyor. 
Peki yaşadığınız kentin belediyesi iklim değişikliğiyle nasıl mücadele ediyor,  iklim alanında ne tür çalışmalar yapılıyor? Kentinizin iklim değişikliği ile ilgili azaltım ve uyum hedefleri, iklim risklerine dair değerlendirmeleri, eylem planları, stratejilerini biliyor musunuz? Binalarda enerji kullanımının azaltılması, ulaşımın karbonsuzlaştırılması, atık yönetimi, peyzaj, tarım, çevre eğitimi ve bilinçlendirme ve su yönetimi temel alanlardaki  çalışmaları neler? Emisyon azaltımına yönelik, kentin direncini artırmak, çevre temelli somut çözümleri ve iklim krizine karşı yol haritası var mı? Dünyadaki diğer kentlere ilham kaynağı olan bir kent olmak hayal değil…

Sibel Dağdelen

Yorum bırakın